ATIK PİLLERİN GERİ DÖNÜŞÜMÜNÜN ÖNEMİ
şekilde atık piller yapıları nedeniyle iyi yanmadıklarından ve neticede kütlelerinde yeterli küçülme gösteremediklerinden, yakılarak bertarafı tercih edilmez.
Atık pillerin kontrollü biçimde toprak altında veya üstünde depolanmaları hala birçok ülkede uygulanmaktadır. Ancak atık pillerin kimyasal yapılarına göre sınıflandırılmalarını takiben uygulanacak geri dönüşüm prosesleri suretiyle bertaraf edilmeleri en uygunudur.
AB ülkelerinin metal ve metal filizi ihtiyaçlarının %80 -100 mertebesinde ithalata bağımlı olması (örneğin nikel %86, kobalt %95 gibi) ve pillerin metal içerikleri bakımından birincil metal filizleri ve alaşımlarını takiben en zengin kaynakları teşkil etmeleri gerçeği AB ülkelerinde kısa sürede fark edilmiş ve 26 Eylül 2006’da yayınlanan son 2006/66/EC sayılı direktifte atık pillerin geri dönüştürülme zorunluluğu açık bir şekilde vurgulanmıştır. Diğer taraftan, metallerin metal filizlerinden elde edilmesi sürecinde harcanan enerji miktarının atık pillerin geri dönüştürülmesi sırasında gereken enerjiye göre çok daha yüksek olması hususu da çok önemlidir.
GERİ DÖNÜŞÜM TEKNİKLERİ
Taşınabilir türdeki atık pillerin geri dönüştürülmesinin 3 temel hedefi vardır. Bunlar:
- Alıcı ortamları atık pillerden kaynaklanabilecek zararlı emisyonlardan korumak,
- Ağır metallerin toprağa veya suya karışmasını önlemek
- Pillerin bünyesindeki bazı değerli metalleri geri dönüştürerek ekonomik kazanç yaratmaktır.
Taşınabilir türdeki atık pillerin geri dönüşümünden çinko ve çinko bileşikleri, manganez birleşikleri, ferromangan, ferronikel, nikel, kadmiyum ve kadmiyum birleşikleri, lityum, gümüş, kobalt ve büyük kapasiteli birkaç tesiste de az miktarlarda nadir toprak elementleri geri dönüştürülmektedir. Çinko-karbon ve alkali pillerde mevcut cıva miktarının son derece azaltılması sonucunda, cıva ve cıva birleşiklerinin geri dönüşümü önemini kaybetmiştir.
Geri dönüşüm metotları, mekanik, hidrometalurjik (kimyasal/fiziksel) veya pirometallurjik (termal) olabilmektedir. Hidrometallurjik yöntemi uygulayan proseslerde termal proseslere nazaran çok daha yüksek safiyet derecelerine ulaşmak mümkündür. Buna karşılık termal proseslerde geri dönüşüm verimlilikleri çok daha yüksektir.
TÜRKİYE’DEKİ DURUM
TÜBİTAK Kimya Enstitüsü tarafından 2009 yılında “Atık Pillerin Bertarafı ve Geri Kazanım Teknolojilerinin Geliştirilmesi” adında bir proje başlatılmıştır. Projenin amacı atık haldeki çinko-karbon / alkali-mangan türü pillerin çeşitli fiziksel ve hidro-metalurjik proseslerle geri dönüştürülmesidir. Kocaeli’nde EXİTCOM Recycling A.Ş. firması bünyesinde kurulmuş olan bu tesis, 2017 yılının ikinci yarısında işletmeye alınmıştır. Türkiye’de TAP Derneği tarafından toplanan atık piller öncelikle bu tesise getirilerek türlerine göre ayrıştırılır ve kırma işlemine tabi tutulur. Bu işlemler sonucunda ;
- Alkali mangan ve çinko karbon türü piller yurt içinde geri dönüştürülmekte,
- Lityum iyon ve nikel metalhidrit türü piller yurt dışı geri dönüşüme gönderilmekte,
- Lityum primer ve nikel kadmiyum türü piller ise yurt içinde bertaraf edilmektedir.
ATIK PİLLERİN BERTARAFI
Türkiye’de geri dönüşüm tesisi kurulmadan önce toplanan tüm atık piller yer altında veya yer üstünde inşa edilmiş düzenli katı atık sahalarında kontrollü biçimde ve mono depolama esasına göre TAP tarafından bertaraf edilmekteydi. 2006 yılından 2010 yılına kadar İstaç A.Ş. tarafından tahsis edilen İstanbul Kemerburgaz’da bulunan yer altı depolarında bertaraf işlemleri yapılırken, 2010 yılından sonra İstanbul Şile Kömürcüoda’da bulunan yer üstü depolama sahalarında bertaraf işlemleri yapıldı.
Kemerburgaz yer altı depolarında İstanbul Şile /Kömürcüoda yerüstü atık pil depolama
bertaraf (2006 – 2010) sahasında bertaraf (2010 ve sonrası)
İSTAÇ A.Ş. YER ÜSTÜ BERTARAF SAHASI ÖZELLİKLERİ
Yukarıda görselleri yer alan bertaraf sahaları mono depolama esasına göre dizayn edilmiştir. Sahaların depo tabanı ve depo üst örtüsü için yapılan sızdırmazlık özellikleri aşağıdaki gibidir.